Mahşer Günü Hakkında Bilgi

Mahşer Günü: Dünya ile ahiret hayatının dönüm noktası olan mahşer günü hesaplar verilir ve ebedi hayat başlar.

Mahşer Ne Zaman Olur?

Dünya hayatının geçiciliği ve asıl olan ahiret hayatının olduğu İslam’da her yerde anlatılır. İşte bu iki hayat arasındaki geçiş mahşer ile sağlanır. Kıyametin kopması ile dünyadaki gelmiş geçmiş tüm insanlar mahşer meydanında toplanır. Kısacası mahşer günü hesap günüdür. İyi amel işleyenler için mutluluk verirken, diğerleri için korku günüdür.

Kuran’da “Kulakları sağır eden o gürültü koparan/kıyametin koptuğu gün geldiğinde, O gün kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve oğullarından / çocuklarından kaçacaktır. O gün, onlardan her bir kişinin kendisine yetecek kadar işi ve derdi vardır.

O gün bir takım yüzler parlaktır, güleç ve sevinçlidir. Ve o gün bir takım yüzler de var ki, tozlanmış, onları karanlıklar bürümüştür. İşte bunlar, kâfir ve fâcir/yoldan çıkmış kimselerdir.” (Abese, 80/34-42). Denilmektedir. İşte bu ayet mahşer gününün bir özetidir.

Mahşer günü Müslüman ve gayrimüslimler dahil herkes akıbetinin derdine düşecektir. Akıllara tek gelen Allah’tan selamet istemek olacaktır. Hatta öyle ki mahşer meydanı çıplak bedenlerle dolu olmasına rağmen kimse birbirini görmeyecek ve ayıp olmayacaktır.

Mahşer meydanında daha önceden ölen ve kabirde bekleyenler ile kıyamet koptuğunda ölen herkes buluşacaktır. Öyle bir kalabalık anında dahi Allah’ın hükümranlığı devam edecek ve herkese adaletle hükmedilecektir.

Mahşer Bilinci

Mahşer meydanı ve hesap gününün bu şekilde anlatılması Müslümanları korkutmak için değil, kendisine getirmek içindir. Zilzal suresinde mahşer günü için “Kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar şer işlemişse onu görür!” denilmektedir. Yani dünyada yapılan zerre kadar hayır da şer de karşılıksız kalmayacaktır. İşte dünyada bu bilinçle yaşamak ve hayırda yarışmak gerekir.

Mahşer aynı zamanda dünyada alınamayan hakların alındığı yerdir. İşte bu yönüyle Allah‘ın adaletinin teminatıdır ve haksızlığa uğrayan kişiye ferahlık, haksızlık yapana ise korku verir. Dünyada yapılan her amelin öbür dünyada hesabının verileceği bilinci ile yaşamak ve karıncayı bile incitmemek gerekir.